Starbucks, abartan müşterilere tepki gösterdi: Yeni sınır geldi

Güney Kore’de bazı Starbucks müşterileri, kahve zincirinin şubelerini adeta kendi ofislerine dönüştürerek masaüstü bilgisayar ve yazıcılarıyla gelmeye başladı. Ofis alanlarının kısıtlı olduğu ülkede, uzaktan çalışanlar kahvehaneleri düşük maliyetli bir çalışma alanı olarak görüyor. Ancak Starbucks Güney Kore, yeni bir kararla bu duruma sınırlama getirdi.

BÜYÜK CİHAZ GETİRMEYİN

Starbucks’tan Fortune’a yapılan açıklamada, “Starbucks Kore, tüm müşterilerin keyifli ve erişilebilir bir mağaza deneyimi yaşaması için politikasını güncelledi. Dizüstü bilgisayarlar ve küçük kişisel cihazlar memnuniyetle karşılanıyor ancak masaüstü bilgisayar, yazıcı veya oturma alanını kısıtlayabilecek diğer büyük eşyaların getirilmemesi rica ediliyor” denildi.

Şirket, bu kural değişikliğine rağmen “misafirperver üçüncü mekân” olma iddiasını sürdüreceğini belirtti. Söz konusu değişiklik ilk olarak Korea Herald tarafından duyuruldu.

“CAGONGJOK” SINIRLAMASI

Starbucks, 1999’da Seul’ün Edae semtinde açtığı ilk şubeden bu yana ülkede önemli bir yer edindi. Güney Kore, şu anda 2.050 şubeyle Japonya’yı geride bırakarak Asya’da en fazla Starbucks şubesine sahip ülke oldu.

Ancak şirketin, “cagongjok” olarak bilinen ve saatlerce kafelerde çalışarak vakit geçiren müşterilere yönelik bu sınırlaması, müşteri sadakati ile mekânın “üçüncü alan” olma vizyonu arasındaki dengenin yeniden gözden geçirildiğine işaret ediyor. “Cagongjok” terimi, kafe, çalışma ve kabile kelimelerinin birleşiminden türetilmiş ve zamanla olumsuz bir anlam kazanmış durumda.

KAFELER OFİSE DÖNÜŞTÜ

COVID-19 pandemisiyle artan uzaktan çalışma kültürü, özellikle 1997 Asya finansal krizi sonrası yaygınlaşan geçici sözleşmeli işlerle birleşince, Güney Kore’de kafeleri birer çalışma alanına dönüştürdü. Seul’de ofis kiralarının hızla yükselmesi ve boş ofis oranının yalnızca %2,6 seviyesinde kalması, şirketleri çalışanlarını uzaktan ya da paylaşımlı ofislerde çalıştırmaya yöneltti.

Kore kültüründe kafe ve çayhane geleneğinin köklü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu kültürün artık “çalışma kültürü” ile iç içe geçtiğini belirtiyor. Ancak bazı işletme sahipleri, saatlerce bir fincan kahveyle masaları işgal eden müşterileri “elektrik hırsızı” olarak nitelendirerek tepkilerini dile getiriyor.

Uzmanlara göre, kafelerin çalışma alanı olarak kullanılması, kahve kültürünün dinlenme ve sosyalleşme yönünü zayıflatıyor. Starbucks Güney Kore’nin aldığı bu karar da, işte tam olarak bu dengeyi yeniden sağlama çabası olarak görülüyor.

Related Posts

Türkeli’de Motosiklet Kazası: 1 Yaralı

Sinop’un Türkeli ilçesinde motosikletin devrilmesi sonucu sürücü Kübra K. yaralandı.

Görülmeyen tehlike: Pestisit | Zeka geriliğine ve otizme neden oluyor

Pestisitler herkes için zararlı olsa da çocuklar için daha tehlikeli olduğu ortaya çıktı. Greenpeace’in İstanbul’da hazırladığı raporun sonuçları ise dikkat çekici.

AKP’ye katılım töreninde Erdoğan’dan şaşırtan sözler: ‘Bana bak! Kilo vermen lazım…’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’ye katılım töreninde sahneye çıkan Yalvaç Belediye Başkanı Mustafa Kodal’a, “Bana bak! Çok çalışman lazım… Bir de kilo vermen lazım” sözleriyle esprili bir uyarıda bulundu. O anlar sosyal medyada gündem oldu.

Yasağa uyulmayan sahilde can pazarı: 2 kişi kurtarıldı, 1 kişi kayıp

Tekirdağ’da Valiliğin fırtına nedeniyle getirdiği yasağa rağmen denize giren bir kişi boğulma tehlikesi geçirdi. Kurtarma çalışmaları sırasında boğulma tehlikesi geçiren 2 kişi kurtarılırken, kayıp kişiyi arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

AK Parti yeni yaşını kutluyor: 24 yılın hikayesi anlatılacak

2001 yılında ‘Erdemliler Hareketi’ ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğinde siyasete giren AK Parti, bugün 24’üncü yılını kutluyor. Erdoğan’ın, “Bugünden sonra Türkiye’mizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesiyle siyaset sahnesinde …

CHP’li Ömer Fethi Gürer: Gıda israfın önüne geçilmesi için Türkiye’nin mutlaka bir seferberliğe ihtiyacı var

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre yılda 18 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini, bazı araştırmalarda bu rakamın 23 milyon tona kadar çıktığının da ifade edildiğini belirtti. Gürer, “Dünyada artan açlık tehlikesi ve Türkiye’de derinleşen yoksulluk karşısında gıda israfının ulaştığı boyutlar çok yönlü irdelenmelidir” diye konuştu.