Dışişleri Bakanı Fidan’dan SDG’ye “Enayi değiliz” çıkışı: Tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var, Suriye’deki kurnazlıkları görüyoruz

T24 Dış Haberler

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Ankara’da yaptığı ortak basın toplantısında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam arasında imzalanan 10 Mart anlaşmasının hayata geçirilememesinin “Terörsüz Türkiye” sürecini nasıl etkilediğine ilişkin olarak sorulan soruya yanıt verdi. Bakan Fidan, yanıtında “Bölgede yeni bir dönem ve yeni bir ruh var; Türkiye’de yeni bir dönem ve ruh var. Bunlardan istifade etmek lazım. Kusura bakmayın, kimse enayi değil, biz enayi değiliz. Biz bu süreçlere iyi niyet yatırıyoruz diye orada ortaya koyduğunuz kurnazlıkları görmüyor değiliz. Büyük devlet olmanın ve büyük bir amaca hizmet etmenin de kuralı var; onu yapıyoruz sadece,” ifadelerini kullandı. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’yı ziyaret eden Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile ortak basın toplantısında konuştu. 

Fidan, SDG’nin silah bırakmamasının ve 10 Mart’ta imzalanan entegrasyon anlaşmasının hâlâ hayata geçirilememesinin Türkiye’de devam eden “Terörsüz Türkiye” sürecine nasıl etkide bulunduğuna ilişkin soruya yanıt verdi. 

“Tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var”

“Suriye ile yaptığımız anlaşma çok fazla bu anlaşmada yazan maddelerde bizi bağlar bir nitelik taşımıyor, diyorlar. İkincisi Türkiye’de yürüyen süreç de bizi ilgilendirmiyor, diyorlar. Peki sizi ne ilgilendiriyor? Bölgenin aziz Kürt kardeşlerini İsrail’in maşası yapmak mı ilgilendiriyor sizi?” diye soran Fidan, şöyle devam etti: 

“Artık bu politikaya son vermeniz lazım, bölgeden birisi gelecek sizin örgütünüzün devamlılığını sağlayacak ve bu da sadece Kürtlerin aleyhine sonuçlanmakla kalmayıp Suriye’nin tamamına tesir edecek. Böyle bir stratejiyle mi devam etmek istiyorsunuz? Bizim de artık tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var. Hali hazırda Türkiye, Irak, İran ve Avrupa’dan gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini görüyoruz. 10 Mart’tan ve Türkiye’de yürüyen süreçten sonra örgütün Suriye’de güven telkin edici bir gelişmesini de görmüyoruz. Tam tersine, bütün süreçleri, gerek Şam’daki gerek Ankara’daki süreçleri, olası bir sorunda faydayı maksimize etmek için beklediklerini görüyoruz. Bunu görmediğimizi zannetmesinler, bunu görüyoruz.”

Fidan, “Hem Şam hem Ankara büyük bir iyi niyet içerisinde. Sorunun, kimse için bir silahlı tehdidin olmadığı, herkesin hakkının, hukukunun inancının, kültürünün, kimliğinin korunabildiği bir denklemi aramak. Burada gerçekten barış ve sulh yoluyla bir şey yapmaya çalışan bir irade var. Bu tarihî bir iradedir. Bunu kullanmaları lazım. Biz bunu yakından takip ediyoruz. Umarım bunu anlarlar.” dedi. 

“Detaylı birtakım sorunlarımız olabilir, biz her zaman için büyük ve stratejik resme baktık”

“Amerika’nın yeni yönetiminin atadığı özel temsilci Sayın Tom Barrack’ın da bu noktada olumlu çabaları ve gayretleri var. Özellikle YPG’nin SDG’nin Suriye yönetimiyle sulh içerisinde entegrasyon süreci içine girmesi için orada devam eden bir süreç var. Bu süreci de yapıcı bir süreç olarak görüyoruz,” diyen Dışişleri Bakanı, “Detaylı birtakım sorunlarımız olabilir, biz her zaman için büyük ve stratejik resme baktık. Dolayısıyla bu yöndeki çalışmaları destekliyoruz. Artık YPG yönetim kadrolarının da zamana oynama politikasını bırakmaları lazım. Bekledikleri karışıklık çıkmayacak, çıksa bile onların istediği sonuç hiçbir zaman çıkmayacak. Kürt kardeşlerimizin geleceğini ipotek altına almaktan çıkmaları lazım,” diye ekledi. 

“Enayi değiliz”

“Bölgede yeni bir dönem ve yeni bir ruh var; Türkiye’de yeni bir dönem ve ruh var. Bunlardan istifade etmek lazım. Kusura bakmayın, kimse enayi değil, biz enayi değiliz. Biz bu süreçlere iyi niyet yatırıyoruz diye orada ortaya koyduğunuz kurnazlıkları görmüyor değiliz. Büyük devlet olmanın ve büyük bir amaca hizmet etmenin de kuralı var; onu yapıyoruz sadece. Sizi uyarıyoruz, çağırıyoruz; durduğunuz yeri değiştirin. Suriye’yi beraber nasıl inşa edeceğinizi düşünün,” diyen Fidan, şöyle devam etti:

“Türkiye bölgede bir işgal ve dominasyon peşinde değil. Ama Türkiye’nin güvenlik kaygılarının tatmin edilmediği bir ortamda bizim burada rahat durmamızın bir yolu yok. Bizim bir numaralı siyasi refleksimiz barış, sulh, iyi niyet; biz bu konuda aldatılan olma gibi bir tarafta da olmayacağız. YPG yönetimine çağrım; Şam yönetimi ile olumlu bir angajmana girsinler, Suriye’nin geleceğini beraber inşa etmek için ellerinden geleni yapsınlar, dünyadan topladıkları bir ton teröristle kendilerini tehdit olmaktan çıkarsınlar.”

Related Posts

Türkeli’de Motosiklet Kazası: 1 Yaralı

Sinop’un Türkeli ilçesinde motosikletin devrilmesi sonucu sürücü Kübra K. yaralandı.

Görülmeyen tehlike: Pestisit | Zeka geriliğine ve otizme neden oluyor

Pestisitler herkes için zararlı olsa da çocuklar için daha tehlikeli olduğu ortaya çıktı. Greenpeace’in İstanbul’da hazırladığı raporun sonuçları ise dikkat çekici.

AKP’ye katılım töreninde Erdoğan’dan şaşırtan sözler: ‘Bana bak! Kilo vermen lazım…’

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’ye katılım töreninde sahneye çıkan Yalvaç Belediye Başkanı Mustafa Kodal’a, “Bana bak! Çok çalışman lazım… Bir de kilo vermen lazım” sözleriyle esprili bir uyarıda bulundu. O anlar sosyal medyada gündem oldu.

Yasağa uyulmayan sahilde can pazarı: 2 kişi kurtarıldı, 1 kişi kayıp

Tekirdağ’da Valiliğin fırtına nedeniyle getirdiği yasağa rağmen denize giren bir kişi boğulma tehlikesi geçirdi. Kurtarma çalışmaları sırasında boğulma tehlikesi geçiren 2 kişi kurtarılırken, kayıp kişiyi arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

AK Parti yeni yaşını kutluyor: 24 yılın hikayesi anlatılacak

2001 yılında ‘Erdemliler Hareketi’ ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğinde siyasete giren AK Parti, bugün 24’üncü yılını kutluyor. Erdoğan’ın, “Bugünden sonra Türkiye’mizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesiyle siyaset sahnesinde …

CHP’li Ömer Fethi Gürer: Gıda israfın önüne geçilmesi için Türkiye’nin mutlaka bir seferberliğe ihtiyacı var

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre yılda 18 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini, bazı araştırmalarda bu rakamın 23 milyon tona kadar çıktığının da ifade edildiğini belirtti. Gürer, “Dünyada artan açlık tehlikesi ve Türkiye’de derinleşen yoksulluk karşısında gıda israfının ulaştığı boyutlar çok yönlü irdelenmelidir” diye konuştu.